Paris, Nijer’deki Fransız karşıtı gösterilerde büyükelçilik güvenliğini istiyor
Paris yönetimi, başkent Niamey’de bugün düzenleyeceği Fransa karşıtı gösterilerde Nijer’deki cunta yönetiminden, büyükelçiliği ve diplomatlarının güvenliğini sağlamasını istedi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bugün Nijer’de gösteri çağrıları yapıldığı belirtildi.
Diplomatların ve temsilciliklerin uluslararası hukuk ve Viyana Sözleşmesi çerçevesinde güvence altına alındığına dikkat çekilen açıklamada, “Fransa, Nijer güvenlik güçlerinden Niamey’deki yabancı diplomatik tesislerinin güvenliğinin sağlanması için gerekli adımların atılmasını istiyor. temsilinin yanı sıra, tamamen garantilidir.” kelime yer aldı.
Açıklamada, Niamey’deki Fransız Büyükelçiliğine yönelik saldırının ülkede 30 Temmuz’daki gösteriler sırasında düzenlendiği belirtilirken, bu durumun Paris tarafından bir kez daha şiddetle kınandığına işaret edildi.
Fransa vatandaşlarını ülkeden tahliye etmeye devam ediyor
Bakanlığın yaptığı bir diğer açıklamada, Nijer’de vatandaşların tahliyesi için şimdiye kadar 4 uçağın havalandığı belirtildi.
Tahliyeler için beşinci seferin gerçekleştirileceği belirtilirken, şu ana kadar 560’ı Fransız olmak üzere toplam 992 kişinin uçaklarla Fransa’ya nakledildiği belirtildi.
Açıklamada, söz konusu kişiler arasında Fransızların dışında kalan Avrupa vatandaşlarının çoğunlukta olduğu paylaşıldı.
Darbeciler Fransa Büyükelçiliğini hedef aldı
30 Temmuz’da Niamey’deki Fransız Büyükelçiliği önünde toplanan binlerce gösterici, hedef aldıkları büyükelçiliğe zarar verdi.
Paris yönetimi, ülkede 26 Temmuz’da yaşanan askeri darbenin ardından bu ülkeye yönelik tüm mali yardımları ve bütçe desteğini askıya aldığını duyurdu.
Nijer’deki darbe ???????
Nijer’de Başkan Muhammed Bazum, 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına bağlı unsurlar tarafından gözaltına alındı ve o akşam ordu, iktidarı ele geçirdiğini duyurdu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahman (Omar) Tchiani, 28 Temmuz’da Ulusal Vatan Savunma Kurulu (CNSP) olarak adlandırılan cuntanın liderliğini üstlendi ve geçiş hükümetinin başına geçti.